ONUR ÖZTÜRK FAN SİTESİ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Giriş yap

Şifremi unuttum

En iyi yollayıcılar
senna
DURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ Vote_lcapDURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ Voting_barDURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ Vote_rcap 
Sabo Ağa
DURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ Vote_lcapDURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ Voting_barDURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ Vote_rcap 
Havin-
DURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ Vote_lcapDURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ Voting_barDURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ Vote_rcap 
ece
DURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ Vote_lcapDURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ Voting_barDURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ Vote_rcap 
ferah
DURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ Vote_lcapDURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ Voting_barDURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ Vote_rcap 
EMBİYA
DURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ Vote_lcapDURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ Voting_barDURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ Vote_rcap 
rabia
DURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ Vote_lcapDURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ Voting_barDURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ Vote_rcap 
sare
DURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ Vote_lcapDURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ Voting_barDURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ Vote_rcap 
fatma23
DURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ Vote_lcapDURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ Voting_barDURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ Vote_rcap 
SAMED
DURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ Vote_lcapDURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ Voting_barDURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ Vote_rcap 

En son konular
» Moderatör alımları başlamıştır...
tarafından senna Paz Ekim 17, 2010 6:20 am

» Yeni gelenler buraya uğramadan çıkmayın
tarafından senna Paz Ekim 17, 2010 6:15 am

» Şiir kitabı
tarafından Sabo Ağa Çarş. Eyl. 01, 2010 8:41 am

» Hüzün şiirleriniz
tarafından Havin- Cuma Tem. 02, 2010 10:41 am

» MEKTUP.....................
tarafından Havin- Cuma Tem. 02, 2010 10:38 am

» Altaki üyeye her hangı bır takımdan Oyuncu sormaca
tarafından Havin- Cuma Tem. 02, 2010 10:02 am

» Emirden...
tarafından Havin- Paz Mayıs 23, 2010 7:35 pm

» günün hadisleri
tarafından Havin- Salı Mayıs 11, 2010 7:38 pm

» Doğruluk Ekseninden resimler
tarafından senna Cuma Nis. 30, 2010 2:15 am

» Memleketiniz.
tarafından senna Cuma Nis. 30, 2010 2:06 am

Istatistikler
Toplam 160 kayıtlı kullanıcımız var
Son kaydolan kullanıcımız: emel ç

Kullanıcılarımız toplam 5320 mesaj attılar bunda 230 konu
Kimler hatta?
Toplam 9 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 9 Misafir

Yok

[ Bütün listeye bak ]


Sitede bugüne kadar en çok 45 kişi Salı Şub. 13, 2024 3:59 am tarihinde online oldu.

DURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ

2 posters

Aşağa gitmek

DURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ Empty DURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ

Mesaj tarafından EMBİYA Çarş. Şub. 25, 2009 8:54 pm

kırk yaşındasın


Rahmetini umarak günahkâr bir dille
ALLAH AZZE VE CELLE
Ya resul Allah âlemlere rahmet hayatın geçiyor kalbimizden
Kalbimizden seyrediyoruz seni
İşte bir yaşındasın
Beni sad yurdundasın
Sana sütanne olmadı kadınlar
Bu yüzden dargın bulutlar
Bir damla yağmur indirmiyor
Kıtlık hüküm sürüyor beni sad yurdunda
Minicik bir bulut var gökyüzünde
Sana âşık ayrılmıyor başucundan
Ve insanlar yağmur duasında
Hz halime kucağına alıyor seni
Yüzünde bir gölgelik
Seni güneşten korumak için
Oysa minicik bulut gökyüzünde
Sana meftun sana kilitli
Ve dua eden rahibin kucağındasın
Dünyalar güzeli gözlerine bakıyor rahip
Kıtlığı da unutuyor yağmur uda duayı da
Ama sen unutmuyorsun
Uğruna canlarımız feda o gözlerinle gökyüzüne bakıyorsun
O minicik bulut ilişiyor bakışlarına
Büyüyor, büyüyor sonra nazlı nazlı yağmur damlaları iniyor buluttan
Fakat çoğusu bilmiyor yağmurun geliş sebebini, çoğusu bilmiyor seni
Altı yaşındasın
Medine’yi münevvere yolundasın
Yanında aziz annen ve ümmüeymen
Yetimliği hissediyorsun baba kabristanında
Sonra yolda ebvada öksüzlük karşılıyor seni
Mekke’ye annesiz giriyorsun
ABDÜLMUTTALİP bir başka seviyor seni
EBU TALİP bir başka seviyor
Ya resul Allah
Mekke çocukları annelerine seslenirler miydi? Senin yanında
Onlar anne diyince sen yere mi bakardın
Mekke rüzgârları kaç gece gözyaşlarını taşıdı ebva’ya, kaç gece anne diye hıçkırdın
Efendim senin yerinede anne dedik annemize, senin yerinede baba dedik
Yirmi beş yaşındasın
Ve bambaşkasın, kimse sana denk değil
Şefkat yayıyor kokun, güven veriyor sesin
Sen MUHAMMEDÜLEMİN’ SİN
Otuz üç yaşındasın
Dalga dalga rahmet var
Otuz beş yaşındasın
Hadi gel bekletme yar
İniltiler çalıyor kapısını göklerin
Hadi gel bekletme yar
Sinesi çatlayacak resul bekleyenlerin
Hadi gel ey yar
Nur dağına davet var
İşte kırk yaşındasın,
Hira nur dağındasın
Cibril iniyor göklerden
Ve nokta nokta her yerden salât selam yükseliyor
Sen kâinatın yüreğinden hasretle kopan adsın
Karanlık gecelerimize sabahsın
Sen nebi Allahsın, sen Habib Allahsın, sen resul Allahsın
Niye incittiler ki seni sultanım
Niye işkence yaptılar ki sana
EBU TALİP öldü diyemi bu pervasızca saldırılar, himayesiz kaldın diyemi
Kâbe deki ağlayışın geliyor gözümüzün önüne
‘AMCA YOKLUĞUNU NE ÇABUK HİSSETTİRDİN ‘diyişin
Haremde namaz kılışın geliyor aklımıza
Başına pislikler saçılıyor
Başlar feda o mübarek başına
Nasipsizler sana bakıp nasılda gülüyorlar
Biri koşuyor Mekke sokaklarından sana doğru
Biri koşuyor ama sanki yere inmiş arşa ela
Bu koşan kimdir diye bir soru dolaşıyor boşlukta
Bu koşan kim
Ve cevap veriyor biri; MUHAMMED’İN KIZI FATMA TÜZZEHRA
Velilerin anası yüzünü gözünü siliyor biricik kızı
Sana yeryüzünde en çok benzeyen, gülmesi sen, ağlaması sen
Ağlama kızım diyişin geliyor aklımıza
Niye çıkardılar ki yurdundan seni
Himayesiz kaldın diyemi
Onlar bilmiyorlar mıydı seni himaye edeni
Seni yetim bulup barındıranı
Seni âlemlere rahmet kılanı
Onlar deli diyorlardı sana
Sen susuyordun
Mecnun diyorlardı, şair diyorlardı
Sen susuyordun
Seni bizim elimizden kim kurtaracak diyorlardı
SEN SEN ALLAH diyordun
ALLAH AZZE VE CELLE
Semayı haşiyet kaplıyordu
SEN ALLAH DİYORDUN
Arşı ela titriyordu
Bedir de ALLAH diyordun
Üç bin melek iniyordu alaca atlardan
Yüz yirmi beş bin sahabe ‘ANAM BABAM SANA FEDA OLSUN ‘diyordu
Ya resul Allah Medine’yi münevvere sokaklarında yürüyordun
Neccar oğullarının küçük kızları görünce sevinçten ne yapacaklarını bilememişler
Beni seviyor musunuz diye sormuştun onlara
Seni çok seviyoruz ya Habib Allah demişlerdi
Allah biliyor ki bende sizi çok seviyorum demişti
Bugün yaşayan gençler var neccar oğullarının kızları değil belki
Ama seni onlarda çok seviyor
Gözyaşlarından belliki seni canlarından çok seviyorlar
Senden başka kimseleri yok
Allah biliyor ki sen onlarıda çok seviyorsun
Altmış üç yaşındasın
Refik-i ala duasındasın
Senin için siyah yünden çizgili bir cüppe dokunmuştu kenarları beyazdı
Onu giyerek ashabının yanına çıkmıştın ve mübarek ellerini dizlerine vurarak;
Görüyor musunuz nekadar güzel demişti
Meclisinde bulunan biri sana seslenmişti
Anam babam sana feda olsun ya resul Allah onu bana ver
Niye istemişti ki senden sevdiğini bile bile
İstendiğinde katiyen hayır demediğini bile bile
Peki dedin o zata ve sen yine yamalı eski cüppeni giydin
Dostuna kavuşmana bir hafta kalmıştı aynı cüppeden yine diktiler ama giyinmek nasip olmadı
Haberler uçurmuştun EBU HUREYRENİN diliyle
Benden sonra öyle kimseler gelecek ki;
Keşke peygamberi görseydikte ne malımız nede evladımız olsaydı diyecekler
Ve HZ ENES’LE paylaşmıştın özlemini
Beni görmedikleri halde bana iman eden kardeşlerimi görmeyi çok isterdim
Sultanım
Ey Medine minberinde ümmeti ümmeti diye hüznü giyen sevgili
Ey Mekke mihrabında âlemler hesabına Allah diyen sevgili
Bize lütfu ilahi bahşedilen kapına diz çöktük beyat ettik
Rabbinden bize ne getirdiysen amenna
Duyduk, itaat ettik
Ya resul Allah
SEN HALA KIRK YAŞINDASIN VE HALA ÜMMETİNİN BAŞINDASIN





DURSUN ALİ ERZİNCANLI
EMBİYA
EMBİYA
Global Mod
Global Mod

Kadın Mesaj Sayısı : 464
Yaş : 33
Nerden : sakarya
İş/Hobiler : müzük dinlemek ve kitap okumak
Lakap : adım ARZU
Bilgi : <center><font color="blue"><marquee direction="left" style="background:white">http://onurozturk.ile.biz</marquee></font></center
Kayıt tarihi : 22/02/09

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

DURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ Empty Geri: DURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ

Mesaj tarafından EMBİYA Cuma Şub. 27, 2009 6:53 pm

sen yoktun

Sen yoktun sultanım
Hz âdemdeydi
Önce cenneti sonra yeryüzünü şereflendirdin
Âdem nuruna affedildi
Arafat bu affa şahitti
Sen yoktun
Nuh’un gemisindeydi nurun
Dalgalar yeryüzünü boğarken
Toprağın bağrındaki su
Gökyüzüyle buluşurken
Ve bu bir ilahi azap derken
Allah nurunu taşıdı bin bir sebeple
Tufan nurunu selamladı EDEPLE
Sen yoktun
Hz İsmail’in alnındaydı nurun
İbrahim’i bir dua yükseldi kimsesiz çöllerden
Rabbimiz dedi:
Onlara kendi içlerinden senin ayetlerini okuyacak kitap ve hikmeti öğretecek onlara
Onları temizleyecek bir elçi gönder
Âmin dedi on sekiz bin âlem
Nurunla aydınlanan minicik ellerini semaya kaldırarak
Âmin dedi İsmail
Hıra nur dağı Âmin diyerek ayağa kalktı
Medine’den adı uhut olan bir âmin yankılandı Sevr dağında
Sen yoktun sultanım
Hz İsa Ahmet diye muştuladı seni
Âlemlerin efendisi diye sana seslendi
Artık ben sizinle çok söyleşmem dedi havarilerine
Çünkü bu âlemin reisi geliyor
Bekleyin AHMET geliyor
Kâinata rahmet geliyor
Havarilerin yüzünü okşayan,
Ölüleri dirilten bir nefes oldun
Ama sen yoktun
Sen yoktun
Hz Abdullah’ın alnındaydı nurun
Başı eğik gezerdi mazlumun
Kuleyle göklerden seni sorardı
Varaka seni arardı semada
Anneler kız çocuklarını hep ağlayarak sevdiler
Ağlayarak süslediler ölüme
Ağlayarak hadi dayına gidiyorsun dediler
Sen yokken sultanım
Canlı canlı toprağa gömülmenin adıydı dayıya gitmek
Anne yüreğinin çıldırtan çaresizliğiydi
Ve yavrusunun ölüme gidişini seyretmesiydi
En son çocuk atılırken çukura
Annesinin suretinde bir melek tuttu onu
Ve tebessüm ederek hıra nur dağını gösterdi
Melekler süslüyordu hira’yı
Efendisine hazırlanıyordu CEBELİNUR
Efendisine hazırlanıyordu MEKKE
Âlem efendisine hazırlanıyordu
Kâinatın gözü Hz âmine deydi
Toprak yalvarıyordu rabbine
Gel diye ağlıyordu mazlumlar gözleri semada
Ve bir gelişin vardı ya RESULALLAH
Bir inişin vardı yeryüzüne
Önünde Cebrail ardında yalın kılıç melekler
Bir inişin vardı yeryüzüne
Yetimler en huzurlu geceyi geçirdi beklide
Öksüzler annelerine sarıldı doya doya
Sonra bir sessizlik kapladı seher vaktini
Her şey suspus olmuştu
Hadi diyordu yıldızlar hadi diyordu ay
Kâinat bir isim duymak istiyordu
Ve bir ses yükseldi âmine nin evinden
MUHAMMET
Karanlıklar aydınlığa bıraktı yerini
MUHAMMET
Melekler öptü o nurdan ellerini
MUHAMMET
Seni yaratan Allah’a kurbanız
Ey dürü yekta
Sana o adı veren rahman’a kurbanız
Artık sen vardın
Susuz topraklara rahmet indi seninle
Annenden sonra anne halime sevindi seninle
Yağmura mı ihtiyaç var kaldır şahadet parmağını
Yağmurları sağsın Allah
Sonra tut ağacın yaprağını köklerini çıkarttırıp yanında yürütsün Allah
Yeter ki sen iste, sen iste ya RESULALLAH
Deki: Ben kimim
Dağlar taşlar dile gelsin,
Dilsiz çocuklar ellerinden tutup ENTERESULALLAH desin
Sen vardın
Bedir kardı, uhut dardı, hendek yardı
Yiğitlerin vardı
Ölmek için yarışan yiğitlerin
Hele bir enesin vardı ya RESULALLAH
Uhut da öldüğünü duyunca arkadaşlarına; niye burada oturuyorsunuz diye sormuştun
Onlarda; allah’ın resulü öldürülmüş diyince;
Peki, o öldükten sonra yaşayıp ta napacaksınız kalkın ve onun gibi ölün demişti
Ve savaşın en yoğun olduğu yerde şehit düşmüştü
Hem de ne şehit EY nebi
Vücudu yaralardan tanınmaz haldeydi
Kız kardeşi ancak parmaklarından tanıdı onu
Musap bin umeyrin vardı senin
Uhud’da sancağını taşıyan
Öyle bir aşkla sana bağlıydı ki
Allah o gün melekleri musabın suretinde indirdi
Ebu hureyren vardı
Acıkınca mescidin önünde durur sana bakardı
Sen anlardın Ya EBAHİR gel derdin
Ve sen gittin, bir gidişle gittin
Ardında hüznün kaldı, hasretin kaldı göklerde
Bilal ezan okuyamaz oldu
Ne zaman teşebbüs etse MUHAMMET RESULALLAH demeye
Dizleri üstüne çöker kendinden geçerdi
Sonra günler ay, aylar yıl oldu ve asırlar oldu
Sensizliğe açtık gözlerimizi
Ama sen bırakmazsın bizi
Sen varsın ey şehitlerin sultanı SEN VARSIN
Bir şehit bile ölmezken sana nasıl yok deriz
EBU TALİP şama giderken devesinin önüne geçip
Beni bur da kime bırakıp gidiyorsun demişti
Ne anam var ne babam
EBU TALİP bırakmamıştı bu yüzden
Sensizliğin ızdırabıyla inleyen ümmetini kime bırakıp gidiyorsun Ya RESULALLAH
Bırakma bizi ki Allah sen onların içindeyken onları azap edecek değiliz; buyuruyor
Bırakma bizi hayatı seninle öğretti rahman, kulluğu seninle tanıdık,
Duayı senden öğrendik sevgili
Hz ÖMER umre için senden izin isteyince
Kardeşçe git dedin ona, kardeşçe git
Duanda bana da yer ayırır mısın?
Bizler ÖMER değiliz ama bütün dualarımız senin için
Ey rabbimiz resulü’ nu anışımızdan haberdar et
Ona binler salât diller selam
HABİBİNE makam-ı MAHMUDU VER
Ona vesileyi LUTFET
Onu refik-i alaya yükselt, bizi de AFFET
Onun hatırına affet, zatının hatırına affet
NE OLUR AFFET BİZİ, BİZİ AFFET






DURSUN ALİ ERZİNCANLI
EMBİYA
EMBİYA
Global Mod
Global Mod

Kadın Mesaj Sayısı : 464
Yaş : 33
Nerden : sakarya
İş/Hobiler : müzük dinlemek ve kitap okumak
Lakap : adım ARZU
Bilgi : <center><font color="blue"><marquee direction="left" style="background:white">http://onurozturk.ile.biz</marquee></font></center
Kayıt tarihi : 22/02/09

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

DURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ Empty Geri: DURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ

Mesaj tarafından ece Çarş. Mart 11, 2009 12:40 pm

:: Uhud::..
Günlerden cuma...
Uhut'a gelenler var.
Medine yolu toz duman...
Uhut'a gelenler var.
Bir dağılsa da şu hava,
Görsek Medine-i Münevvere'den Uhut'a gelenleri.
Bir görsek Allah Rasulü'nü
Ve eroğlu erleri...
Bakın göründüler işte;
Atının üzerinde evrenin efendisi!
Cihanın gözbebeği!
Uhut'un sevgilisi!
Sağında ve solunda ashab-ı güzin
Önündeyse iki üveyk yürüyor;
Biri Sad bin Muaz,
Diğeri Sad bin Übade.
Allah'ım bu ne edep
Atlarının bile başı yerde...
Bakın şu iki gence!
İkisi de onbeşinde...
Şu kısa boylu olanı Rafi' bin Hadic!
Parmaklarının ucuna basıyor ki
Boyu uzun görünsün!
İyi ok attığı söylenince
İzin veriyor efendimiz.
Diğer gençse Semüre bin Cündüp...
Ağlayarak peygamberinin yanına gidiyor.
Ya rasulallah! diyor,
Rafi'ye izin verdiniz. Bana niye izin yok?
Ben rafi'yi güreşte yeniyorum.
Efendimiz tebessüm buyuruyorlar.
Ve bu iki ana kuzusuna güreş tutturuyorlar.
Semüre Rafi'yi yenince güreşte,
Fahr-i kainat ona da izin veriyor.
Günlerden cumartesi...
Uhud'a gelenler var.
İşte Ayneyn Tepesi-Okçular Tepesi-
Başlarında Abdullah bin Cübeyr
Sultanı dinliyorlar.
Düşmanı yendiğimzi görsenizde
Size haber vermedikçe, adam göndermedikçe
Yerlerinizden ASLA ayrılmayın!
Kuşların cesetlerimizi kapıştıklarını görseniz dahi
Ben size adam göndermedikçe
Yerlerinizden asla ayrılmayın!
İki ordu da hazır...
İki ordu da harp nizamında...
Ve Uhud'un kalp atışları dışında yeryüzü nefes bile almıyor!
Sessizliği bozan Kureyş'in Sancaktarı'dır.
Söylediği her söz küfür kokulu...
Benimle çarpışmaya er meydanına kim çıkar!
Bu bir meydan okumadır.
Cevapsa bir çift ayak sesi...
Gözler Uhud toprağında yürüyen bu ayaklarda...
Kime ait bu adımlar ki bastığı toprak 'ALLAH' diyor!
Ve Esedullah namıyla Hz. Ali(R.A.) yürüyor.
Birkaç saniye, bir tek hamle...
ALLAH'ın(C.C.) Arslanı dimdik ayakta
Kureyş'in sancağı ise yerde...
Ardından bir başkası yükseltiyor sancağı
Ama bilmiyor ki bu defa kim var Uhud meydanında
Gökyüzünde yıldırımlar
Yeryüzünde Hamza var.
Asıl şimdi başladı Uhud'un türküsü.
Tam üç katı düşmanla Peygamber(A.S.M) ordusu
Göz göze ve diş dişe.
Uhud'da yiğitler var.
İşte: Ebu Lücane...
Kılıcın üzerinde bir yazı
Korkaklıkta ar
İlerlemekte şeref var!
İşte: Musab bin Umeyr...
Zırhını giyinince
Nasılda Peygamber'e(A.S.M.) benziyor.
Ve döne döne savaşan Hz. Hamza...
Ben Allah'ın(C.C.) Arslanı'yım diyor!
Ebu Katade'ye bakın.
Bakın bir ok fırlıyor müşrik yayından
Bir havayı yara yara geliyor.
Hedefte Rasulullah(A.S.M.) var.
İşte: Ebu Katade...
Okun Fahr-i Kainat'a(A.S.M) doğru gittiğini görünce
ALLAH'ı(C.C.) andı önce
Ve uzattı başını!
Ok Katade'nin gözüne saplandı.
Uhud'da yiğitler var...
Şirk ordusunu bozguna uğratan...
Ömer bin Hattab'a bakın
Gözleri çakmak çakmak...
Ama telaş var yüzünde Hz. Ömer'in(R.A.)
Bu ne hal ey Ömer...
Düşman hüsran yaşarken
Zafer kaznılmışken
Bu ne hal ey koca Ömer!
Niçin okçular tepesine bakıyorsun?
Neler oluyor orda?
Niye iniyor okçular Ayneyn Tepesi'nden?
Allah Rasulü(A.S.M) haber vermeden niye iniyorlar?
Ey Abdullah bin Cübeyr!
Durdursana okçuları!
Durun, Allah(C.C.) aşkına durun!
Arkanızdan düşman geliyor, inmeyin yerinizden.
Sahabe sendeliyor inmeyin yerinizden.
Kainat yalvarıyor inmeyin!
Sultanlar Sultanı'nı(A.S.M) incitecekler, inmeyin!

Peygamber(A.S.M) ordusu iki ateş arasında...
Efendimizin(A.S.M) etrafında on beş sahabe...
Bakın, mübarek elleri Rasulullah'ın(A.S.M.)
Yüzüne kapanıyor!
Kainatın affı için semaya kalkan eller
Şimdi kan içinde!
Yetiş Ey Ebu Ubeyde!
Nur saçan yüz kan içinde!

Zaman donuyor sanki,
Ve dudaklarının arasından birşey düşüyor.
Kıpkırmızı bir yakut gibi
Peygamberin(A.S.M.) mübarek dişi!
Uhud Dağı'nı bir titreme alıyor.
Zaman donuyor sanki,
Ve gökler yırtılıyor!
Uhud Dağı'nı bir titreme alıyor!
Kimse Uhud'a ilişmesin.
Çünkü bir ses geliyor altı yerden!
Muhammed'in(A.S.M.) dişi yere düşmesin!
Ve Cibril-i Emin yaratıldığı günden beri,
En hızlı inişiyle iniyor!
Çünkü altı yönden bir ses geliyor!
Yere düşmesin Muhammed'in(A.S.M.) dişi!

Kara bulutlar çöktü Uhud'a!
Bir ses ortalığı velveleye verdi:
Muhammed(A.S.M.) öldürüldü!
Muhammed(A.S.M.) öldürüldü!
'Eğer O(A.S.M.) öldürüldüyse ben niye yaşıyorum! '
Diyen Enes bin Nad atıdı küfrün alevleri arasına!
Artık yaşlı gözler Sevgili'yi(A.S.M.) arıyor.
Kab bin Malik Hz. sesi duyuldu:
'Rasuluh(A.S.M) yaşıyor,
Allah(C.C.) 'ın Rasulü(A.S.M.) yaşıyor,
Onu(A.S.M.) miğferinin arasından ışıl ışıl parlayan gözlerinden tanıdım.
Habibullah(A.S.M.) yaşıyor.
Onu(A.S.M.) şefkat dolu gözlerinden tanıdım.'

Ashab-ı Güzin'in sevincine bir bakın!
Uhud'un sevincine bir bakın!
Hz.Hamza duydu ya bu yeter!
Rasulullah(A.S.M.) yaşıyor ya bu yeter!
Yine daldı Hamza Kureyş'in dalgalarına!
Ama savaşırken bir ara sendeledi Hamza.
Ve boşlukta bir mızrak belirdi.
Ey Hamza! Uhud'u her anışımızda kaç mü'min girmek ister mızrakla senin arana?
Kaç mü'min keşke ben öleydim, keşke mızrak benim sineme saplansaydı der?
Ama Şehidlerin Seyyidi sensin!
Şehidlerin Efendisi sensin!
Uhud'da şehidler var...
Şehidlerin Seyyidi Hamza var Uhud'da!
Rasul-i Zişan'ın(A.S.M.) gözlerinden boşalan yaş,
Hamza'yı yıkar gibiydi!
Fahr-i Kainat(A.S.M.) hiç bu kadar elem duymamıştı!
Hiç bu kadar üzülmemişti!
Ve amcasına hiç böyle seslenmemişti:
'Ey Rasulullah'ın(A.S.M) amcası Hamza;
Ey Allah(C.C.) 'ın ve Rasulü'nün(A.S.M) Arslanı Hamza;
Ey hayırlar işleyen Hamza;
Ey Rasulullah'a(A.S.M) koruyucu olan Hamza;
Allah(C.C.) sana rahmet etsin!
Eğer senden sonra yas tutmak gerekseydi;
Sevinmeyi bırakıp sana yas tutardım! '
Ve bir ayet yankılanıyor Ahzab dağında:
(Bismillahirrahmanirrahim-Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla!)
'Mü'minlerden öyle yiğitler vardır ki,
Onlar Allah(C.C.) 'a verdikleri sözde sadakat gösterdiler.
Onlardan bazıları şehid oluncaya kadar
çarpışacağına dair yaptığı adağını yerine getirdi.
Kimisi de şehid olmayı bekliyor.
Onlar verdikleri sözü asla değiştirmediler.'


Dursun Ali Erzincanlı
ece
ece
Onur Üyesi
Onur Üyesi

Kadın Mesaj Sayısı : 689
Yaş : 41
Nerden : Dünyanın tam ortası
İş/Hobiler : Kitap okumak
Lakap :
Bilgi :
http://onurozturk.ile.bizKayıt tarihi : 06/02/09

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

DURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ Empty Geri: DURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ

Mesaj tarafından EMBİYA Çarş. Mart 11, 2009 3:35 pm

saol katıldığın için
EMBİYA
EMBİYA
Global Mod
Global Mod

Kadın Mesaj Sayısı : 464
Yaş : 33
Nerden : sakarya
İş/Hobiler : müzük dinlemek ve kitap okumak
Lakap : adım ARZU
Bilgi : <center><font color="blue"><marquee direction="left" style="background:white">http://onurozturk.ile.biz</marquee></font></center
Kayıt tarihi : 22/02/09

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

DURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ Empty Geri: DURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ

Mesaj tarafından ece Perş. Mart 12, 2009 10:14 am

EMBİYA demiş ki:saol katıldığın için

esas siz sağolun böyle güzel bir başlık için Smile
ece
ece
Onur Üyesi
Onur Üyesi

Kadın Mesaj Sayısı : 689
Yaş : 41
Nerden : Dünyanın tam ortası
İş/Hobiler : Kitap okumak
Lakap :
Bilgi :
http://onurozturk.ile.bizKayıt tarihi : 06/02/09

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

DURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ Empty Geri: DURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ

Mesaj tarafından EMBİYA Perş. Mart 12, 2009 5:04 pm

teşekkür ederim.çok seviyorum dursun ali erzincanlıyı .bugün sakarya ya geliyo ama ben gidemiyorum
EMBİYA
EMBİYA
Global Mod
Global Mod

Kadın Mesaj Sayısı : 464
Yaş : 33
Nerden : sakarya
İş/Hobiler : müzük dinlemek ve kitap okumak
Lakap : adım ARZU
Bilgi : <center><font color="blue"><marquee direction="left" style="background:white">http://onurozturk.ile.biz</marquee></font></center
Kayıt tarihi : 22/02/09

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

DURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ Empty Geri: DURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ

Mesaj tarafından ece Paz Mart 15, 2009 1:07 pm

GELSEYDİN..
Sevgili!
Ümmü Mektum gibi
Seni görmeden sana sesleniyoruz
Alıp verdiğin nefesi duyar gibi
Sanki açınca gözlerimizi
Seni görecekmişiz gibi
Sana sesleniyoruz.
Senin huzurunda ses yükselmez.
Edeple konuşulur; edeple susulur.
Hele biz ki bu kapının dilencileri,
El açıp beklemekten başka
Bize bir şey düşmezdi ama
Şu araya giren yıllar olmasa
Medine’ne uzak yollar olmasa
İsmin anılınca yürek yanmasa
Kapında beklemekten başka
Bize bir şey düşmezdi.
Bekliyoruz Sultânım!
Rüyada olsa bile
Belki teşrif edersin diye
Hem de hiç kimseyi beklemediğimiz gibi.
Seni bekliyoruz.
Gelseydin,
Bizim için cennet olurdu gelişin.
Gelseydin,
Saadetli asrından gönderdiğin selâmını,
‘Kardeşlerim’ deyişini
Birbirimize nasıl anlattığımızı görürdün.
Gelseydin,
Dolaşsaydın sofralarımızı,
Bir tabak fazla görecektin,
Bir bardak, bir kaşık fazla…
Ve sofrada bir yer boş,
Baş köşe! ..
Ola ki Sen(A.S.M.) lutfeder gelirsin diye.
Gelseydin,
Dolaşsaydın gecelerimizi,
O ‘Kutlu Doğum’ gecelerini,
Anneler görecektin.
Yeni doğmuşsun gibi,
Yeryüzünü yeni teşrif etmişsin gibi,
Mışıl mışıl uyuyasın diye
Seni sabahlara kadar
Hayalen ayaklarında sallayan anneler görecektin.
Sevgili!
Gelseydin,
Medine-i Münevvere’den dünyaya yayılan Ashabın gibi,
Eyyüb Sultan gibi,
Kab bin Malik gibi,
Bir fecir vaktinde,
Henüz yirmisinde yirmi beşinde,
Bırakarak yurtlarını ocaklarını,
Hedeflerine ilahi rızayı koyan,
Arkalarına bakmayı ar sayan,
Yiğitler görecektin.
Onlar senin yiğidin,
Elleri, o öpülesi elleri,
Kimbilir hangi memleketin zemheri soğuklarında üşürken,
Senin köyünün hayaliyle ısındılar.
Gelseydin,
Gecenin zifiri karanlığında,
Uykunun en tatlı aralığında,
Rabiatül Adeviyye gibi Rabbiyle başbaşa
Gençler görecektin.
Gözyaşı dökerken günahlarına,
Veysel Karani’den istediğin gibi,
İnsanlığa dua eden gençler görecektin.
Gelseydin,
Asr-ı saadet gibi olmasa da,
Koklanmaya değer güllerimiz vardı.
Yine senin ikliminde yetişen.
Ama sen gelseydin,
Dikenler bile gül kokardı EFENDİM(A.S.M.) ! ! !
Seninle göz göze gelmeden gizli gizli seni seyretmek…
Hz.Vahşi gibi…
Hani sen Hane-i Saadet’ten Mescid-i Nebevi’ye giderken
Aişe annemiz ardından hayran hayran bakardı.
Seni mescidin önünde bekleyen Ashabı’nınsa
Bakışları yerdeydi.
Edepten göz göze gelmezlerdi.
Sende(A.S.M.) tebessüle nazar ederdin.
Mütebessim çehreni bir Ebu Bekir(R.A.) görürdü,
Bir de Ömer(R.A.) …
Şimdi okununca Ezan-ı Muhammedi
Pencerelerde, kapı önlerinde,
Seni(A.S.M.) bekleyen nemli gözler var.
Gelseydin,
Ve yürüyüp geçseydin önümüzden,
Gülleri bayıltan o enfes kokunu çekerdik içimize.
Sevgili!
Hakiki aşıkların sana doğru uçarken
Bizim bu yaptığımız yolda emeklemekti.
Dünya güzelliğiyle kollarını açarken
Bize düşen el açıp kapında beklemekti.
Sevgili!
Bekliyoruz! …
ece
ece
Onur Üyesi
Onur Üyesi

Kadın Mesaj Sayısı : 689
Yaş : 41
Nerden : Dünyanın tam ortası
İş/Hobiler : Kitap okumak
Lakap :
Bilgi :
http://onurozturk.ile.bizKayıt tarihi : 06/02/09

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz